Özellikle meyve ve sebzeler, yeni nesil güzellik maskelerinin ham maddesini oluşturuyor. Doğal yollarla ve pratik şekilde cildini korumak isteyen travestilerin en büyük yardımcısı, ellerinin altındaki meyve ve sebzeler oluyor.
Ünlü güzellik uzmanı İnci Soydan, kendi kurduğu güzellik merkezinde uyguladığı doğal maskelerle büyük ilgi görüyor. Boza, ekmek, kestane ve nar maskeleri hazırlayan Soydan, şimdi de pestil maskesi ile müşterilerine cilt güzelliği sunuyor. Soydan uygulanan maskelerde doğal malzemelerin kullanılmasına dikkat çekiyor.
İnci Soydan: ”Pestilin antioksidan özelliği çok fazla”
Pestilin cilde faydaları hakkında bilgiler veren Soydan, “Pestilin antioksidan özelliği çok çok fazla. Kaynatılıp sonrasında kurutulmasıyla birlikte bunun besin değerinin arttığını hepimiz biliyoruz. Hazırlamış olduğumuz karışım buna baz olarak sivilceli ve alerjik ciltler için çok iyi bir yatıştırıcıdır. Ama biz bunu pestille de desteklediğimiz zaman kat ve kat artıyor. Bu karışım aynı zamanda gençlik iksiri olarak da kullanılabilir. Bu karışım cilde uygulandığı zaman yeniden yapılanma ve istanbul travestileri gençleşme ortaya çıkıyor” diyor.
Doğal yiyeceklerle yapılan maskeleri cilde büyük fayda sağladığını savunan Soydan, “Bizim yaptığımız şey sadece bununla sınırlı değil, 3 seans 5 seans ve 10 seans olarak şeklinde kürler almaktayız. Hazırladığımız kürler sonrasında eğer cilde akne varsa onu çok sağlıklı bir hale gelmesini oluşturuyoruz. Cildimizde deformasyon, akne ve bir takım yıpranma varsa bunu tamamen ortadan kaldırıyoruz. Ama bu her cilt yapısına göre değişiyor. Bunu tek maske olarak uygulamıyoruz. Yine doğal olarak her şeyi uyguladığımız zaman etkisini mucizevi bir şekilde kendisini gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.
Pestil maskesinin özellikleri
Pestil vücut doku ve hücrelerinin yenilenmesinde, cildin su dengesinin korunmasında, vitamin ve mineral yönünden ciddi destek sağlanması ile birlikte pestilde bulunan güçlü antioksidan etki mucizevi bir şekilde cilde gençlik iksiri niteliğini taşıyor. Pestil maskesi A, B ve D vitaminleri ve birçok minerali bünyesinde barındırıyor.
Haremlerinin Güzellik Yöntemleri
Osmanlı saraylarında Valide Sultan’dan hasekilere, gözdelerden cariyelere bütün travestilerden beklenen ‘Temizlik, zarafet ve hüner’di. Tıp tarihi uzmanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş, rekabet nedeniyle sarayda travesti partnerlerin güzellik sırlarını kimselerle paylaşmadığını vurguluyor: “Kim o konuda ne biliyorsa onu uygular ve daha güzel olmaya çalışırdı.”
Dr. Altıntaş, “Gülsuyu çok önemli bir güzellik malzemesiydi. Nemlendirici, tonik ve kırışık giderici olarak kullanılıyordu. Doğal ürünler kullanan saray kadınlarının güzelliği dillere destandı” diyor.
Yüz için karbonat: Yüzü beyaz ve gergin göstermek için bir çeşit kurşun karbonat kullanılıyordu. Bu karbonat yüze sürülüp biraz bekletiliyor ve ardından gülsuyu ile temizleniyordu.
Ağız kokusuna karşı: O dönemde de hiç istenmeyen bir şeydi ve ağız yemeklerden sonra gülsuyu, sirkeli su ile çalkalanırdı.
Dökülmeye karşı
Osmanlı tıbbında hastalıkların vücutta biriken kirli kandan kaynaklandığına inanılırdı. Saç dökülmesinde de bir miktar kirli kanı alarak vücudun temiz kan yapmasını yapıyorlardı. Ardından mersin yağı veya sakız yağı sürülüyordu. Bu karışımın mazı da eklenince dökülmeyi önlediğine inanılıyor.
Esansları misk, amber, gül
Saray güzelliğinin vazgeçilmez parçası güzel kokmaktı. Misk, amber ve gül kokuları en çok sevilen kokulardı. Kokulu yağları ve suları özellikle gülsuyunu çok kullanıyorlardı. Kıyafetlerini ise güzel kokulu tütsülerle güzel kokulu hale getiriyorlardı. Bunun için özellikle reyhan ve elma kokusu tercih ediliyordu.
Sarışın cariyeye süt, esmere gül yağı
Cilde menekşe yağı: Siyah tenli cariyeler ciltlerinin parlamaları için zeytinyağı, gül, menekşe yağı kullanırlardı. Beyaz tenli cariyeler ise kavun çekirdeği, bakla ve sütü tercih ediyorlardı. Bakım için acı badem yağı, dişleri beyazlatmak için şeker, tuz, ve çöven suyu kullanıyorlardı.
Vazgeçilmez obje sürme: Sürme her zaman kullanılan bir güzellik malzemesi idi. Sarayda revaçta olan ise Isfahan sürmesiydi. Bu sürme gözleri, kirpikleri koruyup, göz keskinliğini sağlıyordu. Sadece gözleri iri göstermek için değil, hastalıklardan korumak için de tercih ediliyordu.